Sade, şık ama göz alıcı detaylara bayılıyorum ve böyle bir koleksiyona imza atan Duygu Çavdar'ın "Dün Dönümü" tam benim giymek istediğim asi, sıradışı ama sadelikten ödün vermeyen cinstendi...
Geçtiğimiz pazar günü hem ufak bir tatil hemde blog çekimi için Büyükada yollarına attım kendimi..
Burnumuzun dibindeki 1,5 saatlik Büyükada yolculuğumuz esnasında gerçekten farklı karelerle bir kaç kombin ile Hüseyin Kırlak'ın kamerasına poz verdim, ilk olarak sevgili Duygu Çavdar'ın en beğendiğim parçası ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı beklerim sevgiler Onur :))
Sıcak bir İstanbul akşamından herkese merhaba..
Aşk'ın içinde olanlara ,aşk'tan yaralılara hatta yaz aşklarına gelsin bu post :)
Burak Kut'un Gün Batımı şarkısı sözü ile sizleri başbaşa bırakıyorum.
Sevgiler Onur
Gün batımı gibi kayboluverdin
Birden avucumda eridin
Sen daha dün beni çok seviyordun
Neden bırakıp gittin
Yanıp yanıp söndüm eskimiş fener gibi
Durma bir umutla gel bana
Belkide olmaz
Belkide hatasız olmaz sevgilim
Belkide yaşanır
Belkide yaşanmaz seninle sevgilim
Yaz bulutu kimine gülüp geçer
Hasret bürünür gözlerime
Sel fırtına eser başımda
Yetmez o zaman ilk sevda
Sweat:PULL&BEAR
Şort: ZARA
Kemer: ZARA
Espadril: TOPMAN
Saat: CASIO
Photograpy
HUSEYIN KIRLAK
Bugünkü kombinimi lacivert kısa pantolon, keten beyaz gömlek ve yine keten espadril ile tamamladım...
Sıcaklığının 30 °C'yi geçtiği bu günlerde kısa pantolon ve şortların tam zamanı, ister t-shirt, atlet veya hafif bir gömlek ile kombinlerinizi rahatça oluştururken şıklığınızdan ödün vermeden istediğiniz tarza ufak kemer veya çanta detaylarıda katarak sahip olabilirsiniz.
Şu günlerde bir çok erkek ürünü satan markaların hemen hemen hepsinde kısa pantolon mevcut kesinlikle HE by Mango, Topman, Bershka ve Zara'ya mutlaka bakın çok değişik renk ve desen yelpazeleri var.






Gömlek: HE by Mango
Pantolon: Bershka
Espadril: H&M
Kemer: Zara
Hepinize merhaba,
Evet uzun bir ara oldu, nedeni tahmin edeceğiniz üzere son günlerde yaşadığımız gezi parkı olaylarındandır.
Geçtiğimiz 20 gün boyunca hayatın başka bir yüzünü, ötekileştirdiğimiz kendimizi, çıkarsız sevgiyi, sonsuz güveni ve en önemlisi birlik olmayı gördüm.
Gezi parkı ile alakalı gözlemlerimi anlatan uzunca hikayemi anlatacağım bir post, kitap veya başka bir şey çıkar kesinlikle, kısa kısa kesip atabileceğim bir gözlem olmadığından ve şu an için çok erken diye düşündüğümden başka bir zamana atmayı uygun buldum :))
Geçtiğimiz günlerde yeni çıkacak bir dergiye (lvariete) babalar günü için birkaç sayfa hazırlamamı istemeleri üzerine bende kolları sıvayıp çalışmaya başladım ve ortaya bu kareler çıktı umarım sizde beğenirsiniz.
Bu karelerin çıkmasında beni kırmayıp kamera karşısına geçen Vehip Tulga Tuncay ve Adem Yılmaz'a ayrıca her zaman mükemmel karelerin sahibi Ayşe Ebru Yardımcı'ya Teşekkür ediyorum.
Blogger Bazaar'a çok az kaldı!
O gün için kendi dolabımı ilk kez sizler için pazara sunacağım ayrıca dolabımın yanı sıra ilk gözbebeğim "Ve Aşk.." şiir kitabımıda imzalı olarak alabileceksiniz ve bunların yanısıra tamamen kendi elimle çizip boyadığım onurollstyle t-shirtleri [fotoğrafta gördüğünüz gibi] satışta olacak.
Ben 30 Haziran Pazar günü saat 10:00-19:00 saatleri arasında sizleri Taksim KafePi-Curcuna'da bekleyeceğim hem sizinle tanışmış olup hemde blog hakkında olumlu-olumsuz eleştirileri konuşuruz, ne dersiniz?
Photography by Hüseyin Kırlak