onur erol
  • ANASAYFA
    • HOME
  • ARSİV
  • MAIL GÖNDER
  • BENİ TAKİP ET
    • INSTAGRAM
    • YOUTUBE
    • FACEBOOK
    • TWITTER

ZORDUR KADIN OLMAK ...
“BU KIZIN ÖYKÜSÜ”
Geçtiğimiz günlerde galası ile tanıştığım yepyeni bir belgeselden bahsetmek istiyorum size bugün. 
Ayakta kalmayı başaran, hayatın acımasız zorluklarına karşı göğüs gerip hedeflerine ulaşan ve tüm zorlukları aşıp başarı merdivenlerini çıkan kadınların öykülerinden...
Elidor'un desteği ile kendi yolundan giden genç kadınlara ilham veren bu belgeselin ilk iki bölümünü izlerken inanın ki hem bölümlerin kahramanları ile gurur duydum hem de yaşadıkları zorlukları izlerken gözlerimdeki yaşa engel olamadım. 


“kadın olmak” ne demek olduğunu, özveri, yaratıcılık, birlik ve beraberliğin bir arada ne kadar çok engeli aştığını tekrar anımsatan harika bölümlerle dolu “Bu Kızın Öyküsü”  9 Kız, 9 hayat, 9 kahraman, 9 başarı ve 9 gerçek kesiti ekranlara taşıyor...
İlk bölümü 22 Mart’ta yayına geçen belgeselin her yeni bölümü ise her Perşembe sadece Blu Tv’de!

Tasarımcı Begüm Cana Özgür,  
Fotoğrafçı Emel Ernalbant Bulgu, 
Kick Box – Muay Thai antrenörü Gözde Mimiko Türkkan, 
İtfaiyeci Hülya Doğan, 
Müzisyen Karsu Dönmez, 
Milli atlet Mizgin Ay,  
Model Öykü Baştaş, 
Balon pilotu Süreyya Karagöz ve Paralimpik atlet Tuğçe Akgün’ün kendi anlatımlarıyla tanık olacağımız hikayelerin ortak noktası, hayatta kendi yolunu çizen, engellerin üstüne giden, kendi iç seslerini dinleyen, kendi dönüşümlerine çevrelerini de dahil eden kadınlar olmaları. 
Dokuz hafta boyunca ekrana gelecek serinin her bölümünde ise bir Sezen Aksu şarkısının da  yepyeni yorumunu içeriyor olması ise harika!

Ben şimiden diğer bölümleri izlemek için sabırsızım umarım siz de benim yaşadığım duyguları hissedersiniz diyor ve sizi gala'da çekmiş olduğum fotoğraflar ve kendi yolunda yürüyen kızların fotoğrafları ile başbaşa bırakıyorum. 

onurollstyle










Herkese tekrardan merhaba,
İstanbul moda haftas açılışını bir önceki postumda (kurşun asker) sevgili Emre Erdemoğlu koleksiyonları ile açmıştım..
-ve şimdi bu yazımda ise moda haftasın kapsamında orada geçirdiğim günler boyunca giymiş olduğum kombinlerimi sizinle paylaşmak istedim.
Bu sene biraz daha sadelikten yana olduğumu fotoğraflarıma bakar bakmaz anlayacaksınız özellikle seçtiğim kombinlerimde bunlara dikkat etmeye de özen gösterdim.


Boğazlı kazak / Tuba Ergin
Kamuflaj Mont / Lalipop Desing
Kareli Pantolon / Zara
Mavi / Yavruağzı Slipfit Gömlek - / People by fabrika Morhipo
Kot Pantolon / People by fabrika Morhipo














Herkese merhaba, geçtiğimiz  hafta sizinde bildiğiniz üzere İstanbul'da moda rüzgarı esti!
Özellikle ben ve benim gibi moda blogger'ı olan arkadaşlarım için çok ama çok önemlidir İstanbul'da moda haftası!
- ama şunu belirtmek isterim ki bu seneki moda haftasının benim için çok çok önemli bir yeri oldu! Nedeni ise; yıllar önce aynen bu şekilde blog yazmaya başlayıp o defile senin bu defile benim koşturduğum dönemlerde hissettiğim o güzel duyguları hissettim yine..
Yıllar geçtikçe insan özlüyor doğal olarak ilk heyecanları, belki de öyle birşeydi kim bilir?
Neyse uzatmayacağım ve moda haftası ile ilgili açılış yazımı da sevgili Emre Erdemoğlu ile yapacağım. 
Nedenini ise altaki instagram paylaşımımdan okuyabilirsiniz.
Gelelim canım Emre Erdemoğlu'nun koleksiyonuna..
Her defasında mükemmel koleksiyonları ile sadece beni büyülemediğinin farkındayım bunu arkadaşım olduğu için de demiyorum tabii ki, bunu her koleksiyonu nasıl titizlikle hazırladığını, ne emek verdiğini ve moda anlamında ileri görüşünü bildiğim için söylüyorum. 
Emre Erdemoğlu’nun 2018 Sonbahar/Kış Koleksiyonu'nun adı "Kurşun Asker", 
Tüm detaylarda kurşun asker figürünü ve hikayede geçen diğer ana karakterleri telkırma nakış ,baskı ve dokuma tekniği ile koleksiyonunun bütününde kullanmış.
Her sezon farklı karakterleri koleksiyonlarında gördüğümüz Emre, bu sezon da çocukluğumuzun romanını farklı bir anlatım şekliyle sunuluyor.
Askeri formların sokak stiliyle birleştirildiği bu koleksiyona ben bayıldım.
Oversize formda kabanlar, print desenli kimonolar, röpteşambır formlar, tel kırma nakışlı military ceketler,jilet görünümlü temiz bitimler, uçuşan trençkotlar ,lila rengi uzun el örmesi saçaklı kemerlerde filede sıkça karşılaştığımız detaylar arasındaydı.
Şimdi sizi fotoğrafları ve yukarıda bahsetmiş olduğum instagram paylaşımımla başbaşa bırakıyorum.
Onur Erol








bedük



-şahane. . . Benim için değeri anlatılmayacak kadar büyük olan canım @emreerdemoglu nun defilesiyle açılışı yaptım bugün. Emre, herdaim süpersin ve koleksiyonunu tek tek övmek istemiyorum çünkü her birinin hikayesi, rengi, dokunuşu farklı. -ama burada yazmak istediğim bir şey var ki; o da senin benim hayatımdaki önemin. taaa yıllar önce daha yeni blog yazarı iken bana inanıp o birbirinden değerli koleksiyonlarını gerek Pitti Uomo da gerek Milan Fashion Week’te gerek ise Türkiye’de benimle paylaştığın için nasıl minettarım anlatamam. Biraz evvel izlediğim #kurşunasker koleksiyonuna ise sadece ben değil herkes bayıldı. Çok değerlisin Emre Erdemoğlu, ayrıca senin katkında çok başka canım @alexanderkoko! #emreerdemoglu #mbfwi
Onur Erol (@onurollstyle)'in paylaştığı bir gönderi (Mar 30, 2018 at 9:24öö PDT)

Herkese selam!
Kendimi iyi hissettiğim ve sabahın erken saatlerinde kalmadığım günlerde gerçekten bunu stilime de yansıtıyorum. Geçtiğimiz günlerde de modum tam da böyle idi. Eh ona göre de böyle güzel kombinlerde ara sıra yapabiliyorum. 
Günümüz dünyasında blog postu çok yapılmadığı her birimiz instagram da paylaşacağımız fotoğraflara binbir effect ve süs eklerken doğal olarak neyin daha iyi olduğunu bilemiyoruz.
Adil dersen eskisi gibi ön planda da olmuyor değil mi? 
Ah! ne günlerdi blog imanı gerçek içtenlik ve samimiyet doluydu...
Umarım benim gibi hemen hemen tüm blogger arkadaşlarım da buranın güzelliğinin ve samimiyetinin farkına varır.

Üstümdekileri muhakkak soranlar olacaktır hemen onları da yazayım buraya!
Kaban ve Kazak Zara, ayakkabı ise Premiata :)
Her birinize çok çok güzel ve sağlıklı günler dilerim. 
Onur Erol ( @onurollstyle )







Herkese merhaba, yahu şu instagram çıktığından beri blogları hepimiz bi boşladık değil mi?
Her neyse ben elimden geldiğince burayı da boş bırakmamaya özen gösteriyorum ama eskisi kadar sık olmasa da burada sizinle buluşmanın inanın ki benim için yeri apayrı...
Efendim bugünkü blog postumun konusu başlığından da anlayacağınız üzere geçtiğimiz günlerde sık sık kaçamak yaptığım Milano!
İlk olarak 2 gün Milano ardından da 2 günlük Roma seyahatimi burada uzun uzun anlatmayacağım. Öncesinde zaten defalarca yazdım her iki şehri ama il kez Milano ve Roma vlogu cektim.
Çektiğim bir kaç fotoğraf ve instagram postum ile süsleyip sizi videom ile başbaşayız bırakacağım. 
Sevgiyle kalın! 
Onur Erol


▪️◼️▪️
Onur Erol (@onurollstyle)'in paylaştığı bir gönderi (Oca 18, 2018 at 8:58öö PST)

Milan l'è sempre Milan! 🇮🇹 #onurollstyleontheway
Onur Erol (@onurollstyle)'in paylaştığı bir gönderi (Oca 19, 2018 at 1:38öö PST)






Herkese merhaba, insan olmanın insanca hayatı kucaklamanın özellikle yaşadığımız her olay neticesinde günümüz çağında ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruz sanırsam.
Biz insan değil miyiz diye soranlar da olacaktır elbet!
Evet, haklısınız! hepimiz insanız ama burada sözünü etmiş olduğum ise nasıl insanız?
İyi mi, kötü mü, faydalı mı zararlı mı?
Tüm bunlar hem kendi içimizde "özümüz" hem de dışarıya yansıttığımız her şey ile alakalı, yani içimizi güzel tutarsak o kadar dış dünyayı da değiştirebiliriz kanaatindeyim.

Şimdi bu konuyu bir sonraki postlara bırakıp öncelikle farkındalık konusuna değinmek isterim.
Muhakkak duymuşsunuz "farkındalık" ile ilgili pek çok şey.
Ama ben burada bir kez daha açığa kavuşturup sonsarında ise farkındalıklı insan özelliklerini sıralayayım isterim.
Farkındalık, bir canlının çevresinde gelişen olayları bilme, algılama, hissetme, duyumsama becerisidir.
Yani "bir şeyin bilincinde olma" anlamı da diyebiliriz. 
Yani yukarıda bahsetmiş olduğum insan olma durumunu farkındalık ile alırsak bir çok şeyi kendi içimizde nasıl değiştirip daha nasıl yararlı olabileceğimizi anlatmak istedim. 
Bu yüzden altta farkındalık sahibi insan özelliklerini sıralıyorum ve gerisi size kalmış. :)
Sonsuz sevgilerimle,
Onur. 

Farkındalıklı İNSAN hangi özelliklere sahiptir.

1- Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler.
2- Bağımsızlıklarına çok düşkündürler. Aileye güçlü bir sevgi ve bağlılık duymalarına rağmen,ilişkilerinde bağımsız olmaya... özen gösterirler.
3- Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir.
4- Onay aramak gereksinimleri yoktur. Övgü ve ödül talep etmezler.
5- Çok açık ve dürüst konuşurlar, çünkü vermek istedikleri mesajları,başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler.
6- Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler.
7- Kendilerini şikâyet etmeden kabullenirler. Fiziksel benliklerini,sahteliklerle gizlemezler.
8- Doğal yaşamı takdir ederler. Başkalarına eğlenceli gelmeyen şeylerden zevk alma yetenekleri vardır. Gün batımını izlemek, ya da kırlarda küçük bir gezinti yapabilmek, doğum yapan bir kediyi izlemek onlar için mükemmel bir şeydir ve şükran duyarlar.
9- Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar.
10- Gereksiz kavgalarda asla taraf olmazlar.
11- Hastalık hastası değildirler.
12- Dürüsttürler, asla yalan söylemezler, olayları çarpıtmazlar.
13- İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar.
14- Verimli yaşamaya bakarlar. Organizasyon nevrozundan bağımsız oldukları için yaratıcıdırlar.
15- Bu insanların müthiş bir enerjileri vardır. Enerjileri doğaüstü değildir, yalnızca yaşamı ve yaşamdaki aktiviteleri sevmelerinin birsonucudur.
16- Şiddetli bir merak duygusuna sahiptirler. Hep araştırır, yaşamlarının her anını kavramak isterler. Her insan, her varlık ve her olay, daha çok öğrenmek için bir fırsattır.
17- Başarısız olmaktan korkmazlar, hatta onu sevinçle kabul ederler. Bu insanlar, kendilerine zarar verecek duyguları yok etme ve kendilerine verdikleri değeri artıracak olanları doya doya yaşama yeteneğine sahiptirler.
18- Bu mutlu insanlar,asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar.Basitçe 'her şey yolunda, biz yalnızca farklıyız. Anlaşmak zorunda değiliz'derler. Bir tartışmayı, kazanma ve karşısındakini konumunun yanlışlığına ikna etme gereksinimi duymadan, burada keserler.
19- Değerleri dar değildir. Kendilerini tüm insan ırkının bir parçası olarak görürler. Daha çok düşman öldürmekten sevinç duymazlar.
20- Kahramanları ya da putlaştırdıkları insanları yoktur. Herkesi insan olarak görür ve hiç kimseyi kendilerinden önemli konuma getirmezler.
21- Başkalarının yeteneksizliği nedeni ile kazanmak yerine, zaferi kendi çabaları ile elde etmeyi yeğlerler.
22- Komşularının ne yaptığını fark etmezler, çünkü var olmakla meşguldürler.
23- En önemlisi bu insanlar 'KENDİLERİNİ SEVERLER'. Kendilerine acımak,kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Elbette sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal paralizasyona götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler.
24- Hatalı alanlardan ARINMIŞ insanlar, mutluluğu kovalamazlar, sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur. Gerçekten nadir bulunan insanlardır,onlar için her gün mükemmeldir... 





Yıllardır moda haftası için gün sayıp yine de Milano'da sonlandırdığım ve gidemediğim Paris gezimi moda için değil de hafta sonu kaçamağı için sonunda 2 günde keşfettim. . .
Fransa'yı ilk olarak Nice ve Cannes ile tanımıştım yıllar evvel fakat her daim aklımın bir ucunda Paris gezisi de vardı ve bunu moda haftasına denk getirip öyle güzel bir hafta geçirme niyetindeydim ki bu ilk deneyimi geçtiğimiz haftalarda 2 günlük hafta sonu kaçamağı ile bozdum.
İyi de oldu tabii ki benim için.
Hem şehri kargaşanın dışında keşfetme şansı yakaladım hem de gerçek turist gibi yağmuru, güneşi ile kaprisli ama bir kadar keyifli bir Paris ile karşılaştım.
Önclikle şunu belirtmek isterim ki bir çok şehri keşfetmenin vermiş olduğu tercübe ve bilgiye dayanarak söylemek isterim ki Paris gerçekten beni de büyüledi! Bu büyünün sebebi ise kendi tarihine sahip çıkmalarının yanı sıra şehrin bakımlı temiz ve insanların bu duruma karşı saygılı duruşları inanın ki çok hoşuma gitti.
Daha önce neden gelmedim diye de hayıflanmadım değil yani! Her neyse sonunda 2 gün de olsa şöyle keyifli bir o kadar koşuşturmalı tatlı mı tatlı günler geçirdim.
Çok fazla zamanımızın olmadığından dolayı görülmesi gereken yerlerden bir kaçını gördük bolca yemek ve tatlı turu yaptık orada. 
Bu kısıtlı zamanımız doğrultusunda orada neler yapmışız bir sıralayayım isterim size:) 





Eyfel Kulesi
Sadece Paris değil, dünyanın en önemli turistik yapılarından biri olan Eyfel şüphesiz buranın görülmesi gerekenlerinden ilk sırayı alıyor. Mühendis Gustave Eiffel tarafından 1889 Evrensel Sergisi için geçici bir süreliğine yapılan yapı günümüze kadar ulaşmış ve ülkenin en önemli sembolü haline gelmiş.




Bu gezimizin en güzel yabı ise orada yaşayan ve şehre hakim biriyle gezmek oldu. Aylar evvel orada yaşamaya başlayan arkadaşım sevgili Şebnem ( @berrydewblog ) bizi hızlı ve kolay şekilde gezdirirken birbirinden dğerli lokasyonları zahmetsizce gezme şansı yakalayıp onun önerisi ile de bir çok keyifli mekan keşfettik.
Café de Flore
Saint Germain bulvarında yer alan cafe de Flore buranın en meşhur yerlerinden birisi. 
1880'den bugüne kadar var olan bu şirin cafe bir dönem Fransız aydınlarının uğrak yeri olmasınıdan dolayı nam saldığı söylenmekte.
Burada keyifle çayımıxı yudumlayıp günün koşuşturmasına bir ara verip soluğu bir diğer mekanda alıyoruz. 

Angelina Paris
İkinci günümüzün sabahında kahvaltı için uğradığımız mekan ise 1903'den günümüze kadar gelen Angelina oldu.
Mekan gerçekten çok keyifli Fransız kahvaltısı için yani tatlı için muhakkak uğranılması gereken yerlerden birisi burası.
Kahvaltı seçenekleri gelişmiş bu mekan benim de en sevdiğim yerler arasına girdi bile:) 
L'eclair de genie 
Her ne kadar adı uzun olsa da Paris'te yediğim en nefis eklerler burada satılıyor. Çevrede bir çok şubesi olan bu dükkanlar birbirinden değişik tat ve aromadaki muthiş ekleri bulabileceğiniz yerlerden biri söylim size:) 

Carette Paris
Yine ufak bir mola için uğradığımız bu mekan ise son derece keyifli yerlerden. Dekoru, tatlıları ve sunumları ile tam bir filmin içinde hissedebileceğimiz bu mekana da uğramadan Paris gezinizi sonlandırmayın. 

Kong Restaurant
Akşam yemeği için Paris için çok çok önerilen mekanların arasında yerini alan Kong benim için özellikle terası, dekoru ve servis elamanları ile tam not aldı. Yemeklere gelicek olursak uzak doğu fizyon mutfağı hakim olan mekanın yemeklerini açıkcası pek beğenmedim. Ama yine de buraya gelmek isterseniz alt katta bulunan barda birşey içmek için pek keyifli :) 


Concorde Meydanı 
Bir çok gezgin gibi biz de Concorde Meydanında gezimize devam ettik. Dediğim gibi çok fazla zamanımızın olamadından dolayı yapmamız gereken bir çok şeyi de yapamadık.
Örnek olarak bu meydanda yer alan devasal büyüklükteki dönme dolaba binmek gibi. Ama olsun onu orada görmek gerçekten çok iyi geldi çünkü duyduğum kadarıyla belirli aralıklarla sökülüyormuş. 





Louvre Piramidi 
Louvre müzesi cam piramidi, Çin asıllı Amerikalı I.M Pei tarafından, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın isteği üzerildiğini öğreniyorum.  Kendindan daha küçük üç ayrı pramit tarafından çevrelenen Louvre piramidi, günümüzde giriş kapısı olarak kullnılmakta. 
Louvre müzesine gelecek olursak dünyada eşi benzeri olmayan önemli yapılar arsındadır.  Örnek olarak yüzölçümü en büyük, en değerli sanat eserlerini barındırması gibi gibi...

Galeries La Fayette
Paris'in en ünlü alışveriş merkezi olan La Fayette içeri girdiğiniz anda bir anda kendinizi çıkgın bir alışverişte görebileceğiniz yerlerden biri. 
Özellikle cristmas ve belli başlı özel günlerde orta alan birbirinden değişik dekoru ile süslenen La Fayatte bizim gittiğimiz dönemde de yepyeni yıl için çok güzel dekore edilmişti. Kendimizi bir masalın içinde hissetmemizi de sağladı ayrıca! Bu arada buranın terasına çıkıp bir kadeh şarap eşliğinde Paris'i tüm göz alıcılığı ile izlemenin de keyfini sakın kaçırmayın.


İki gün ama çok çok keyifli geçen gezimin sonunda umarım sizlere biraz olsun Paris'i ve enerjisini verebilmişimdir. Paris gezimle alakalı Vlogumu ise Youtube kanalımdan izeleyebilir. #onurollstyleontheway etiketim ile instagram hesabımdan bir çok keşfimi de görebilirsiniz.
Hepinize mutlu yarınkar diler bir sonraki postunda görüşürüz.
Onur Erol













Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

INSTAGRAM'DA BENİ TAKİP ET

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Onur Erol (@onurollstyle)'in paylaştığı bir gönderi (12 Haz, 2020, 1:38ös PDT)

onur erol

Erkek Moda ve Lifestyle Blogger, mutfakta harikalar yaratırım, yazarım, çizerim ve resim yaparım,

YOUTUBE KANALIMA ABONE OL

TRANSLATE

Arşive Gözat

  • ▼  2022 (3)
    • ▼  Mart (2)
      • Baharın NFT Hali Feriye’de!
      • How to pick a great utility NFT like Space Albert
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2021 (12)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (3)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2020 (30)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (10)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2019 (42)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (9)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (3)
  • ►  2018 (25)
    • ►  Aralık (2)
    • ►  Kasım (4)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (5)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Şubat (2)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2017 (31)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (5)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Haziran (4)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (3)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2016 (61)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Kasım (6)
    • ►  Ekim (8)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (9)
    • ►  Haziran (5)
    • ►  Mayıs (9)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (2)
  • ►  2015 (96)
    • ►  Aralık (9)
    • ►  Kasım (6)
    • ►  Ekim (15)
    • ►  Eylül (10)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (10)
    • ►  Haziran (9)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Nisan (7)
    • ►  Mart (7)
    • ►  Şubat (7)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2014 (66)
    • ►  Aralık (5)
    • ►  Kasım (7)
    • ►  Ekim (10)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Ağustos (6)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (5)
    • ►  Mayıs (3)
    • ►  Nisan (5)
    • ►  Mart (8)
    • ►  Şubat (6)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2013 (51)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Kasım (3)
    • ►  Ekim (5)
    • ►  Eylül (4)
    • ►  Ağustos (3)
    • ►  Temmuz (5)
    • ►  Haziran (4)
    • ►  Mayıs (2)
    • ►  Nisan (7)
    • ►  Mart (2)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (9)
  • ►  2012 (111)
    • ►  Aralık (10)
    • ►  Kasım (11)
    • ►  Ekim (7)
    • ►  Eylül (9)
    • ►  Ağustos (6)
    • ►  Temmuz (8)
    • ►  Haziran (11)
    • ►  Mayıs (7)
    • ►  Nisan (9)
    • ►  Mart (10)
    • ►  Şubat (13)
    • ►  Ocak (10)
  • ►  2011 (9)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (2)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (1)

Popüler Yayınlar

  • SWEATER
      Hello everyone! Sorry for the late post posture. Also the beautiful moments you live in Florence last post I want to share it. I hope you ...
  • Sebze Çorbası Tarifi | Minestrone Çorbası Tarifi
    Hem kolay hem de sağlıklı sebze çorbası tarifi ile karşınızdayım. İtalyan Minestrone çorbasını arzu ederseniz diyet yaparken isterseniz çocu...
  • CAPPADOCIA
    When I try to see many parts of Turkey I usually do it as a holiday trip. When nearly two weeks ago my dear friend Meric ( Maritsa ) offered...
  • CAMOUFLAGE
    Herkese iyi pazarlar, Yine yoğun bir haftanın sonunda nihayet bilgisayarımın başına oturabildim.  Malum yılbaşı öncesi herkes gibi ben de bi...
  • white posture
    Hello to everybody, Just after the Istanbul Fashion Week, I will be in front of you with posts of  Emre Erdemoğlu ’s collection “ADEN SS 201...
  • cross the street
    Güzel bir İstanbul günü arkadaşlarla buluşup keyifli bir öğle yemeği için tercih ettiğim gündelik ve spor tarzım:  Ceket: H&M T-Shirt: B...
  • Kazak mı ? Hırka mı?
    Eylül ayının ilk haftasını bitirdiğimiz şu günlerde  biz sıcakların son demini vururken tüm vitrinler sonbahar kış koleksiyonlarına bürünmey...
  • HORON
    Jacket - Boots / Esin AKYUZ     I    Sweaters - Jean / ZARA     I    Bag / GUCCI  I    Scarf / PULL&BEAR Yeni bir moda haftasından hepi...
  • MBFWI SS/19 DAY 3
    Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul'un 3. kombini ile karşınızdayım. Moda haftasının 3. gününde gene Emre Erdemoğlu Aysel Koleksiyonunda...
  • MILANO MILANO
      Hello everyone, like every year the Fashion Tour has begun.  We’ve just returned from Milan, where we had the pleasure to attend several f...
onurollstyle. Blogger tarafından desteklenmektedir.

FOLLOWERS

SUBSCRIBE & FOLLOW

  • Home
  • Trending
  • _Gadgets
  • _hello
  • contact

Follow Us

  • bloglovin
  • pinterest
  • instagram
  • facebook
  • Instagram

Hello...

Kötüye Kullanım Bildir

Hakkımda

Fotoğrafım
Onurollstyle
Profilimin tamamını görüntüle

Bu Blogda Ara

Instagram

Yeni içerikleri e-postayla alın:
Powered by follow.it
  • Ana Sayfa

Mobile Logo Settings

Mobile Logo Settings

onurollstyle

Designed by OddThemes | Distributed by Gooyaabi Templates