onur erol
  • ANASAYFA
    • HOME
  • ARSİV
  • MAIL GÖNDER
  • BENİ TAKİP ET
    • INSTAGRAM
    • YOUTUBE
    • FACEBOOK
    • TWITTER


Bir patatesin hikayesini nasıl anlatırsın deselerdi, inanın ki  buna güler geçerdim belkide..

Geçtiğimiz hafta Nevşehir'de yaşadığım deneyim sonucunda, patateslerinde hikayesi olduğunu kabullendim sonrasında ise bir patatesin ne kadar değerli olduğunu da...
Evet başta hikaye diye adlandırmış olduğum yazı aslında hayatın tam içinden ve hepimizin bildiği  %100 gerçek, lezzetli ve sırlarıyla dolu Mc Donald's patatesleri! 

Her defasında kendi evimde aynı lezzeti yakalamak uğruna uğraşmış olduğum ama bir türlü aynısını yapamadığım o patateslerin sırrını sonunda çözmüş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. 
Bu sırrı çözmek için  ilk olarak İstanbul'dan Nevşehir'e uçuyorum ve burada bulunan bulunan Doğa Tohumculuk'a adım atıyorum. İçeriye öyle elimi kolumu sallayarak giremeyeceğimi öğrenince çok şaşırıyorum önce sonra anlıyorum tabii ki neden giremeyeceğimi... 
Her neyse! Önlük, bone ve özellikle ellerim dezenfekte edildikten sonra sırasıyla açılan kapılar ardında gördüğüm ise son derece şoka uğratıyor beni...
Tamamen deneysel tüpler içerisinde ufacık, minik henüz yeni yeni kök salmış filizler ilk gördüğüm, ardından açılan başka bir odada birini görüyorum! Büyük bir dikkat ve titizlikle bu tüplerdeki filizleri bölüp kavanoz içerisine özenle yerleştirirken...
Öğreniyorum tabii ki bu olup biteni...
İlk başta görmüş olduğum tüp 6 yıl sonunda tam tamına  500 ton patates olacağını! İçeride gördüğüm tüm bu şaşırtıcı olanlar bir tüp bebeğin nasıl dünyaya geldiği ile aynı diyeceğim ama tabii ki değildi sadece ben benzettim ama biliyordum ki garip ama gerçek olan bir patates tohumun çoğaltılmasıydı tam olarak.
Yaşadığım şokun etkisinden henüz çıkamamışken başka bir bina içerisine giriyorum. Burada köklenmiş ve dikime hazır hale gelmiş filizlerin dikili olduğunu görüyorum.
Bu filizler canlı, hastalıksız ve son derece sağlıklı olup olamadıkları denetleniyor her defasında..
Öğreniyorum ki bir adet hastalıklı filiz diğer filizleri hasta edebilirmiş.. İşte bu yüzden alınıyor bu kadar önlem.
Altı üstü bir patates filizi diye gördüğüm şeyin aslında ne kadar özenle yetiştirilip milyonlarca çoğaltındığına şahit oluyorum burada! Ve özellikle onun herhangi bir patates olmadığını da ...
Gezimizi önce tarlalardan gelen patateslerin depolandığı ve tırlara yüklendiği alanları gezerek ve sonrasında ise ham bir patatesin nasıl Mc Donald's patatesi olduğuna şahit olamak için fabrikaya yönlendiriliyoruz. 
Patates depoları Nevşehire özgü olan taş depolar içerinde yer alıyor burada patatesler 6-7 ay hiç bir özelliğini bozmadan kalabiliyormuş fabrikada ise bir patatesin saatler sonra nasıl Mc Donald's patatesi olduğuna şahit olurken şaşkınlığımı gizleyemiyorum. Fabrikada her şey sırasıyla işliyor. Tüm makine ve insan gücü belirli bir ahenkle çalışırken son olarak paketlenmeye hazır "sırrı kalitesinde" gizli olan o mükemmel Mc Donald's patatesi olarak masamıza geliyor.
İşte benim bir patatese olan aşkım burada son buluyor.  
Son olarak tam da yöresinde kendi memleketinde üretilen o tazecik ve lezzetli patates cipslerini yerken sonlanıyor! 
İşte  benim yaşadığım en güzel bir aşk hikayesi de böyle sonlanıyor. 













Herkese yeniden merhaba, Yoğun geçen iş temposu dolayısıyla ne yazık ki Milano postlarını ancak sıraya koyup yavaştan gönderiyorum.  Yazılmayı bekleyen bir çok postum var ve hepsini yavaş yavaş yükleyeceğim. Özellikle Kapadokya ve Emre Erdemoğlu koleksiyonları için çok heyecanlı olduğumu size söylemem gerekiyor :))
Hani soracak olursanız, üstümdeki tüm kıyafetler H&M, ayakkabılar Deichmann, gözlük ise Gentle Monster





            
                                                   Mail: info@onurollstyle.co
Instagram takip için tıklayın
Twitter takip için tıklayın
Facebook takip için tıklayın
Google + takip için tıklayın
Tumblr takip için tıklayın

claude bernard

Herkese selam!
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen Milano moda haftasında Claude Bernard ile hem zamana ayak uydurdum hem de kendi stilimi birbirinden dikkat çekici saatleri ile tamamladım.

"Paranın satın alabileceği en iyi kol saatleri." sloganıyla, günümüzdeki şekliyle 42 yıldır üretilen, ancak 450 yıla uzanan köklü bir geçmişe sahip olan Claude Bernard büyük ustalıkla İsviçreli ellerinden  çıkıyor.
Zarafetiyle ve kalitesiyle yüzlerce yıla dayanan geçmişini günümüzle birleştirmeyi başaran, her biri kendine has bu muhteşem tasarımlara  sahip saatler ile oluşturduğum kombinlerimi burada görebilir veya daha fazla modeller için markanın resmi instagram adresi @claudebernardtr veya www.tempussaatcilik.com'dan inceleyebilirsiniz. 



onurollstyle












Herkese selam, son birkaç postu gördüğünüzü umarak buradan yine hatırlatma niyetine yazıyorum. Milano moda haftası kapsamında bildiğiniz üzere kombinlerimin hepsini Deichmann ile tamamladım. Rahat ve özgür olarak tanımladığım kombinlerime seçtiğim ayakkabılar ise birbirinden son derece farklı modellere sahipti!
Bunları seçmemin tabii ki bir amacı vardı!
Yaptığım kombinlerde göreceğiniz gibi son derece klasik bir ayakkabıyı günlük yaşama taşırken, rahatlık ve özgürlükten ödün vermeden kendi stilinizi yansıtabileceğinizi göstermekti belkide...
Kendi stilimin artık bir parçası olan çoraplarım ile renk bakımından sönük olan bir kombinizi nasıl ortaya çıkarabileceğinizi de umarım anlamışsınızdır. 
Sözü çok fazla uzatmak istemiyorum, bir çoğunuz tabii ki kombinlerim hakkımda olumsuz düşüncelere sahip olacaktır. Bu çok doğal, fakat ben modayı bir yıl önceden takip ettiğimden dolayı size şunu söylemem gerekecek ki önümüzdeki yıllarda özellikle kısa pantolonları ve rengarenk çoraplarla bütünleşmiş kombinleri sıkça göreceğinizin bir işaret bu belkide :)
Gelecekteki moda anlayışımızda klişeleşmiş bir takım kombinlerden uzaklaştırarak "nasıl hissediyorsak ve ne giymek istiyorsak" diye özetleyebilirim. 
İşte bu durumdan dolayı ben de kendi rahat, özgür ve sıradışı kombinlerimi ayakkabı detaylarım ile sizlere böyle yansıtmaya çalıştım umarım beğenmişsinizdir.

Unutmadan! İnstagram üzerinden bir çekilişimiz var #budeichmannbenim etiketi ile Deichmann'dan bir çift ayakkabı kazanmak için @deichmann_tr ve @onurollstyle hesaplarına göz atın ve çekilişimize katılın.
                 Tarzınızı belirleyin, ayakkabınızı seçin hızlı ve pratik bir alışveriş keyfi Deichmann'da!
Daha fazla bilgi için:
www.deichmann.com
www.facebook.com/Deichmann.TR













Herkese merhaba, blog yazmaya başladığımdan bugüne kadar sizde farkediyorsunuz ki çok fazla sayıda kombin ile karşınızda oldum. Bu kombinler yıllar içerisinde değişsede hepimizin kesinlikle bir tarzı ve stili var. Özellikle geçtiğimiz  İstanbul moda haftasında ve bu yıl ki yurtdışı moda haftalarında kendi tarzım ile karşınızda olmayı istedim. 
Bir çok kişi bana özellikle şu soruyu soruyor! 
Sizi kim giydiriyor ve nereden alışveriş yapıyorsunuz?
Ben bu soruların cevabını burada şu şekilde cevaplamak istiyorum. 
Özellikle beni giydiren ve kombinlerimi oluşturan herhangi bir kişi veya bir marka yok.
Kombinlerimi herhangi bir mağazadan veya tasarımcıdan aldığım ürünlerle kendim yapıyorum. 
Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki hiç bir kombini öncesinde giyip denemiyorum. :)
Giyeceğim parçaları öncelikle kafamda birleştiriyorum ve o şekilde kombinliyorum.
Fotoğraflarda da gördüğünüz kombin ise yine aynı şekilde oluştu. Son derece  basit bir sweatshirt'ü altına kısa kumaş pantolon ve klasik bir ayakkabı ile birleştirip bu kombini dikkat çekici hale getirmek işi ise sadece çoraplarla olması gibi...
Sıradan, basit ama keyifli bir kombin değil mi sizce de?

Sweatshirt: Puma
Pantolon : LaSalle Collage ( özel tasarım) 
Ayakkabı: Deichmann
Gözlük : Gentle Monster
Sırt Çantası: Pull & Bear









Kahve ve yeşil tonlarını gerçekten çok seviyorum. Milano moda haftası kapsamında dördüncü kombinimi yine bu tonlarda seçtim.  Kombinimde dikkat çeken detay ise şüphesiz çiçek desenli pantolonum. 

Gözlük: Gentle Monster
Ceket: Altınyıldız
Gömlek: Emre Erdemoğlu
Pantolon: Zara
Ayakkabı: Deichmann



 






Herkese tekrardan merhaba, şu aralar postları yavaş giriyorum evet! Aşırı yoğun geçen iş ve projelerden kaynaklandığını size söylemem gerekiyor sanırsam. Her neyse yazılmayı bekleyen postların olması en azından iyidir deyip öyle avutsam da kendimi geç kalmışlığın nedeni yüzünden bir o kadar da kızıyorum kendime emin olun. 
Milano'da fotoğraf makinesinin azizliğine uğradığımdan dolayı fotoğraf kalitesini beğenmediğim postlardan birini yazıyorum şu an! Öncelikle bunun için sizden özür diliyorum. Ama bir sürü kareden en azından kurtarabildiğim bu 3-5 fotoğrafı burada paylaşmasam da çok ayıp olur diyerek karşınızdayım. Umarım bunun için bana kızmazsınız. 

Sweatshirt & Deri kısa pantolon ve Çanta 
Les Benjamin
Gözlük
Gentle Monster
Sneakers
Deichmann
Saat
Claude Bernard






Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

INSTAGRAM'DA BENİ TAKİP ET

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Onur Erol (@onurollstyle)'in paylaştığı bir gönderi (12 Haz, 2020, 1:38ös PDT)

onur erol

Erkek Moda ve Lifestyle Blogger, mutfakta harikalar yaratırım, yazarım, çizerim ve resim yaparım,

YOUTUBE KANALIMA ABONE OL

TRANSLATE

Arşive Gözat

  • ▼  2022 (3)
    • ▼  Mart (2)
      • Baharın NFT Hali Feriye’de!
      • How to pick a great utility NFT like Space Albert
    • ►  Şubat (1)
  • ►  2021 (12)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Eylül (1)
    • ►  Ağustos (3)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Nisan (1)
    • ►  Şubat (3)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2020 (30)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (10)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (1)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2019 (42)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (9)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (2)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (3)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (3)
  • ►  2018 (25)
    • ►  Aralık (2)
    • ►  Kasım (4)
    • ►  Ekim (3)
    • ►  Eylül (5)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (1)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Şubat (2)
    • ►  Ocak (1)
  • ►  2017 (31)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (5)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Haziran (4)
    • ►  Mayıs (5)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (3)
    • ►  Şubat (1)
    • ►  Ocak (5)
  • ►  2016 (61)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Kasım (6)
    • ►  Ekim (8)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Ağustos (2)
    • ►  Temmuz (9)
    • ►  Haziran (5)
    • ►  Mayıs (9)
    • ►  Nisan (4)
    • ►  Mart (6)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (2)
  • ►  2015 (96)
    • ►  Aralık (9)
    • ►  Kasım (6)
    • ►  Ekim (15)
    • ►  Eylül (10)
    • ►  Ağustos (4)
    • ►  Temmuz (10)
    • ►  Haziran (9)
    • ►  Mayıs (6)
    • ►  Nisan (7)
    • ►  Mart (7)
    • ►  Şubat (7)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2014 (66)
    • ►  Aralık (5)
    • ►  Kasım (7)
    • ►  Ekim (10)
    • ►  Eylül (3)
    • ►  Ağustos (6)
    • ►  Temmuz (2)
    • ►  Haziran (5)
    • ►  Mayıs (3)
    • ►  Nisan (5)
    • ►  Mart (8)
    • ►  Şubat (6)
    • ►  Ocak (6)
  • ►  2013 (51)
    • ►  Aralık (3)
    • ►  Kasım (3)
    • ►  Ekim (5)
    • ►  Eylül (4)
    • ►  Ağustos (3)
    • ►  Temmuz (5)
    • ►  Haziran (4)
    • ►  Mayıs (2)
    • ►  Nisan (7)
    • ►  Mart (2)
    • ►  Şubat (4)
    • ►  Ocak (9)
  • ►  2012 (111)
    • ►  Aralık (10)
    • ►  Kasım (11)
    • ►  Ekim (7)
    • ►  Eylül (9)
    • ►  Ağustos (6)
    • ►  Temmuz (8)
    • ►  Haziran (11)
    • ►  Mayıs (7)
    • ►  Nisan (9)
    • ►  Mart (10)
    • ►  Şubat (13)
    • ►  Ocak (10)
  • ►  2011 (9)
    • ►  Aralık (1)
    • ►  Kasım (1)
    • ►  Ekim (2)
    • ►  Ağustos (1)
    • ►  Temmuz (1)
    • ►  Haziran (2)
    • ►  Mayıs (1)

Popüler Yayınlar

  • Kış geldi...
    Hepinize merhaba, artık kışın soğunu iyice hisseder olduk.  Havaların ciddi anlamda soğudu şu günlerde eminim ki benim kadar siz de ne giyec...
  • Kitap önerisi: Nermin Bezmen Sır I Aurora'nın İncileri
    Merhabalar, Karantina günlerinde okumaktan keyif aldığım iki kitabı daha sizlere önermek isterim.  Her iki kitabı yazmak istememin nedeni bi...
  • adidas Originals by Jeremy Scott
    adidas Originals ve modanın yaramaz çocuğu Jeremy Scott, İlkbahar/Yaz 2013’de adidas’ın ikonik modellerine yaptığı görkemli ve eşsiz dokunuş...
  • BODRUM BODRUM
    Hepinize tekrardan merhaba, geçtiğimiz hafta bloggerları takip edenler bilecek ki sevgili arkadaşım Meriç Küçük yani nam-ı diğer Maritsa...
  • Kitap Önerisi : Kehanet Vaatleri
    Herkese uzun bir aradan sonra merhaba arkadaşlar, bir süreçten geçtiğimiz bu günlerde hepimiz evlerimize kapanmış durumdayız. Umarım kısa za...
  • BOTOX HAKKINDA
    ufak dokunuşlarla kaz ayaklarına ve alın çizgilerine bye bye 👋🏼 💉 @drilkermanavbasi Onur Erol (@onurollstyle) tarafından paylaşılan bir f...
  • MEYRA I KİTAP
    Merhabalar, Bugün sizlere uzun zamandan sonra yeni romanını yayınlayan Sinan Akyüz'ün eseri Meyra'dan söz edeceğim. Beni yaşanmış hi...
  • Mont, Triko Ve Kazak Mevsimi Geldi!
    Mont, Triko Ve Kazak Mevsimi Geldi! Herkese merhaba, Sonbahar mevsimi geldi çattı! Sizi bilmem ama ben sonbahar ve kışı da pek severim. Doğa...
  • Günün Menüsü: Kuru Fasülye + Pilav + Cacık
    Türk mutfağını denince mutlaka kuru fasülye gelir akla... hemen hemen her mutfakta pişirilen kuru fasülyenin yanında olmazsa olmazı mis gibi...
  • Bir Kış Şarkısı...
    Bugün hava sıfırın altında on Seni düşündüm ama inan bu son Mesela sen hiç kardan adam yaptın mı Basılmamış kara bastın mı Ve üzülmek için ç...
onurollstyle. Blogger tarafından desteklenmektedir.

FOLLOWERS

SUBSCRIBE & FOLLOW

  • Home
  • Trending
  • _Gadgets
  • _hello
  • contact

Follow Us

  • bloglovin
  • pinterest
  • instagram
  • facebook
  • Instagram

Hello...

Kötüye Kullanım Bildir

Hakkımda

Fotoğrafım
Onurollstyle
Profilimin tamamını görüntüle

Bu Blogda Ara

Instagram

Yeni içerikleri e-postayla alın:
Powered by follow.it
  • Ana Sayfa

Mobile Logo Settings

Mobile Logo Settings

onurollstyle

Designed by OddThemes | Distributed by Gooyaabi Templates