"Kumaş olmasaydı ne olurdu.?"
Bu soruyu defalarca sormuşumdur. İnsanoğlu yine bulurdu birşey, neyse ki kumaş var, renk var ve moda var...
Her sabah işe giderken Osmanbey'den yürüyorum. önünden geçtiğim kumaşçılar beni her sabah işe giderken içeriye buyur edercesine çağırıyor olsa da işe yetişmenin telaşıyla içeriye dalamıyorum.
fakat iş çıkışımda da kapanmış oluyorlar. Bir ara özellikle vakit ayırım en güzel kumaşalardan birkaç metre almadan dışarıya çıkmayacağımı biliyorum.
İşte yine bir iş çıkışı elimde fotoğraf makinemle çektiğim bir kaç kare sizce de harika değiller mi?
Bildiğiniz gibi www.onuroll.com'da daha çok şiir yazıyorum. Bu blog sayfasını açmamın amacı; diğer sayfanın resmiyetinden biraz daha uzaklaşmak, kendi mod'umla rahat rahat takılmak için!
onurollstyle daha çok moda ve fotoğrafa ağırlıklı bir blog olacak baktığımızda erkeklere yönelik moda blog sayfalarının azlığından faydalanarak kendime böyle bir çöplük yarattım. Modelliğini genelde kendimin yapacağı bolca renli ve eğlenceli dünyama hoş geldiniz.
Fotoğraf çekmeye olan merakım yüzünden yeni aldığım makinemin ilk kareleriyle sizi başbaşa bırakıyorum görüşmek üzere...
Onuroll
İkinci İtalya turuda tamamlamış durumda...
Her defacsında yeniden hatta defalarca gitmeyi ve yerleşmeyi oralı olmayı, sabah bir shut espresso ile güne uyanmayı defalarca şiirler yazmayı özellikle Roma'nın içinde her defasında kaybolmayı çok istiyorum. Beni tanıyanlar bilirler ki deli İtalya sevdalısıyım.
Mağaza vitrinleri önünde fotoğraf çektrmeye bayılmasam da bu mağaza önünde çektirmek için sabırsızlanmadım değil! İçerisi harika notebook, ajandalarla doluydu ve boş çıkmakta olmazdı.
Şimdi, ilk olarak Roma sonrasında Floransa ve Venedik gezimizden beğendiğim bir kaç kare :)
Merhaba, havaların soğumaya başladığı bu günlerde mutlaka gardorabımızda duran bir trençkotunuz vardır. Ee şüphesiz benimde olması doğal...
İnternetten alışveriş yapmayı gerçekten seviyorum. bir mağazaya gidip alacağım ürünü deneme gibi bir adetim olmadığından gönül rahatlığı ile alışverimi internet sitelerinden yapabiliyorum.
Bu gördüğünüz Trençkot adını sıkça duymadığım G-SHOP marka ve www.ebay.com'dan çok beğendiğim için siparişi verip almıştım. her mevsim kullanabileceğim bir kıyafet olduğu için yolculuklarda veya gündelik yaşamda hep kurtarıcım olmuştur.
by @ayebyar photography
Cıvıl cıvıl yaz güneşi vurunca bir başka oluyorum. rengarenk giyinip kendimi işe atmak ve o mod ile çalışmak harika birşey!
Pembe rengi sadece kızların değil! erkeklerin de sıkça tercih ettiği bir popüler bir renk olduğunu herkes biliyor. Bir çok markanın artık erkekler için geniş renk yelpazesiyle çalışıyor olmasıı benide çok sevindiriyor.
Ayrıca yıllarca çekmecem de sırasını bekleyen pantalon askılarımın da kullanma vakti gelmişti deyip bugün böyel bir kombinleydim.
Evdeki bir çok jean pantolonumu kesip kesip giyiniyorum.
Oldum olası converse ile aşk yaşıyorum bu aşkı yaşarken aramıza sürekli bir jean girip çıkıyor. Jean modası geçmeyen tek şey eskidikçe kullanmak daha makbül...
Doğum günlerine bayılıyorum özellikle benim doğum günüm ise daha çok bayılıyorum. Baharın kapısını araladığım kapının hecanı ile Nişantaşı'nda ki Zara'dan bir gün önce doğum günü için giyeceğim kıyafetleri almıştım. Oldum olası beyazı seviyorum ve hiç çekinmeden dolaştığım reyonda beyaz ne varsa topladım. bir ince dokuma sweet ve bir pantolanla çıktım daha sonraki kombin için ayakkabı ve aksesuarlarında beyaz olmasını istemezdim tabii ki...
yine yolumun üstü olan Pull&Bear mağazasında bulduğum mavi ayakkabı ve şal ile partiyi kurtaracaktım.
Fakat fotoğrafta da gördüğünüz gibi durum hiçte öyle olmadı. Sevgili arkadaşım Ayşe'nin süpriz doğum günü yemeğinde hediye paketlerini açınca karşılaştığım hediyeleri karşısında acaaip mutlu hissettim ve o gün hepsini giydim.
Nasıl olmuşum?