Nice - Day 1


Cote d'Azur


Hepinize tekrardan merhaba, bu aralar çok fazla seyahat yaptığım doğrudur! Hatta moda bloggerlığından vazgeçip bir an kendimi seyahat ve yaşam bloggerlığına adım atar gibi görsem de moda hep devam edecek bilgisini öncelikle size vermek isterim. Geçtiğmiz günlerdeki rotam Fransa'nın Cote d'Azur bölgesiydi...
Beni sosyal mecralardan takip edenler özellikle instagram'dan takip edenler biliyor ki harika bir tatil geçirdim. Özellikle tatil boyunca yanımda olan sevgili arkadaşım Deniz Saatçioğlu'un, benim yine yurtdışında olmam dolayısı ile tüm gideceğimiz noktaları önceden belirlemiş olması harikaydı!  Bir haftalık tatil boyunca hemen heme her gün kilometrelerce yürüdük, yorulduğumuz noktada kendimizi denize attık, bir çok köy kasaba gezdik ve birikmiş koskoca anılarla döndük.
Bu yüzden blog yazısını bir çok bölgeyi ayırarak gün ve gün yazmak niyetindeyim umarım bizim yaşadığımız kadar okumaktan keyif alırsınız.
Nice’de ilk günümüz varışımız öğleden sonraya denk geldiği için o günü biraz keşif ve güzel bir yemek eşliğinde geçirme niyetindeydik. Otel odasına (Merkeze cok yakin, Jean Medecin uzerindeki Hotel Univers) valizlerimizi bırakıp kısa bir hazırlama sonrasında kendimizi sokağa attık. Gittiğimiz gün hemen hemen her yer kapalı olmasını ilk olarak anlamadık. hafta içi üstelik öğleden sonraki saat diliminde bu manzara bizi biraz korkutsa da  14 Temmuz, Bastille Day diye bilinen, Fransiz’ların ulusal bayram günü olduğunu öğreniyoruz. Bahsettiğim gibi açık dükkan bulmak zor desemde ortalık maşer alanı gibi kalabalıktan geçilmiyordu!
Tüö caddeler, sokaklar, plajlar, restoranlar doluydu. Biraz şehri dolaşıp zar zor yemek yiyecek bir yer bulduk. Tesadüfen bulduğumuz  A L’ecurie adında şirin mi şirin bir cafeydi. Rastgele sokakta bulmamıza rağmen yemekleri harikaydı! Hatta şunun altını çizmek isterim ki alakart olarak menü seçmedik tüm Cote D'Azur bölgesinde menü içerisinde fix menüler mevcut bunun içinde tatlı olan veya olmayan olarak ikiye ayrılıyor. Bu şekilde istediğinizi seçip daha ucuza güzel bir yemek yeme şansınız doğabiliyor. 
Gelelim genel olarak Nice havasına.. Nice'de yapılanma oldukça eski sokak aralarında geçerken kendinizi bir an olsun İtalya'daymış gibi hissede biliyorsunuz. Gerçi sokakta o kadar İtalyana rastladık ki ben şahsen kendimi Roma'da hissettim desem yeridir. Bunun dışında normal olarak tüm kafeler ve restoranlar akşam saat 10'da kapatıyor bu yüzden yemeğinizi en geç saat 82de yemekte fayda var. Yemek sonrası biraz yürüyüş için sahile indik. Sahil o akşam tıklım tıklımdı bir sonraki akşamlarda o kalabalığı göremecektik tabii ki ...
Bir şişe şarap eşliğinde sahilde otururken tanıştığımız birkaç kişi tarafından gece kulübü önerisi ile gecemizi G-Bar'da devam ettirdik. Bara gittiğimizde burada eğlenemeyeceğimizi düşünsek bile sonraki gecelerde bile müdavimi olduk diyebilirim. Gerçekten hem ben hem de Deniz'in çok eğlendiğine şahit oldum diyebilirim. 
Şimdilik bu satırları noktalarken Nice'de 2. günü yazmak için ben sabırsızım.
Görüşmek üzere :))
Bu arada unutmadan instagram'dan daha fazla tatil fotoğrafına #onurollstyleontheway hashtag'i ile oluşabilirsiniz.


nice



onurollstyle



nice














travel









0 YORUM