YOROS KALESİ GEZİSİ


onurollstyle
Herkese merhaba,
Şüphesiz herkes benim kadar gezi veya tatili pek çok sever.
Evet, genellikle gezi veya tatil denince aklımıza şehirden kaçmak veya yurtdışı yolculuğu gelse de ben yaşadığımız şehrin ve semtlerin de içinde gizli kalmış gezileri de bu kategoriye dahil ediyorum.
Çünkü her nerede olursak olalım muhakkak keşfedecek birşeyler olduğuna inanlardanım...
Özellikle İstanbul denince belli başlı bilindik semtler veya sokakların dışına çıkmak yani! İşte o zaman İstanbul'u yaşıyorum. :)
O yüzden de gizli kalmış Istanbul’u keşfe çıkmak gerekir. Her bir sokağı, taşı toprağa adım atarak sindirerek hazmederek yani…
Dün de böyle bir gündü benim için.
Stilimden ödün vermeden içinde yaşadığımız toprakların o gizemi bir o kadar efsunlu ile büyülenip bir bütünlük yaratmaya çalıştım.
Benetton ile oluşturduğum kombinlerimle yolumu bu sefer Anadolu yakasının biricik semti Beykoz’a çevirdim.
Neden burası derseniz?
Buranın tarihi inanın ki beni olduğu kadar sizi de büyülecek!
O zaman yolculuğumuz başlasın.



İlk durağımız YOROS KALESİ. . .
Bildiğiniz gibi Güzelcehisar, Rumelihisarı ve Yedikule Hisarı Istanbul'da Türkler tarafından inşa edilen yapılardır. Ancak onlardan çok çok yıl önce inşa edilen başka hisarlarda var. Anadolukavağı'nın üstünde, yaklaşıl elli bim metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen Yoros Kalesi...
Bu kalenin tarihi ise Doğu Roma döneminin öncesine kadar uzanıyor.
II. yüzyılda Dionysios Byzantios bölgede bulunan ve Hieron yani tapınak adını taşıyan yapının Phriksos tarafından Kolkhis’e giderken yapıldığını ve onun yukarısında daire biçimli bir surla çevrili, sağlam bir kale bulunduğundan söz eder. Bir dönem Galatyalılar tarafından yağma edilen bu yapının daha sonra Romalılar tarafından kullanılması tabiidir. 
Çeşitli kereler onarılan, belki de yeniden yapılan yapıda Bizans dönemine ait kitabeler de bulunmaktadır. 
Bu kitabelerden birinde bulunan dört “B” harfinin İmparator VIII. Mihael Palaeologos’a (1261-1282) ait olduğu, bu nedenle de kalenin bu dönemde yaptırıldığı veya esaslı bir onarım geçirdiği ileri sürülür.
Osmanlı Beyliği’nin kuruluş döneminde, 1305’te Şile kalesi ile birlikte fethedildiği bilinen bu yapı, uzun süre muhafaza edilemez. 1348’de kısa bir dönem Cenevizliler hâkimiyetine geçen kale ve yakın çevresi, 14. yüzyılın sonlarına doğru kesin olarak Türk hâkimiyetine geçer. 1391’de Kocaeli’nden kalabalık bir grupla yola çıkan Sultan Yıldırım Bayezıd’ın (1389-1402) bir dönem bu kalede ikamet ettiği ve buradan gönderdiği kuvvetler ile Şile kalesini teslim aldığı bilinmektedir.
Bayezıd bir dönem kaldı
Yoros Kalesi’nin esaslı bir şekilde onarımı ve içinde genişçe bir mahalle oluşturulması Sultan II. Bayazıd (1481-1512) döneminde gerçekleşir. Kale içine bir cami, Çeşme ve hamam inşa edilir. 17.yüzyılın ortalarına doğru kaleyi gezen Evliya Çelebi, tamamı Müslümanlardan oluşan 200 kadar ev ile Yıldırım Han Camii bulunduğunu belirtir. Kalenin içinde asker yoktur, kale halkı Karadeniz’de Kazak şaykaları belirirse ateş yakıp çevre köyleri haberdar ederler. “Ancak geceleyin asla ateş yakmazlar, zira Karadeniz’de gelen gemiler karanlık gecelerde boğaz ağzı sanıp karaya düşerler” demektedir. 19. yüzyılın başında yöreyi gezen İnci ciyan ise kalenin içinde 25 ev ve bir dizdarın komutasında 20 kadar asker bulunduğunu anlatmaktadır.
Yoros isminin kökeni hakkında çeşitli yakıştırmalar bulunmaktadır. Bu ismin, kutsal yer anlamına gelen “Hieron” dan gelebileceği gibi, Tanrı Zeus’un bir sıfatı olan uygun rüzgârlar anlamına gelen “ourios” veya doğrudan doğruya dağ anlamındaki “oros”tan gelebileceği düşünülmektedir.

T-Shirt / BENETTON
Şort /  BENETTON

( satın almak için yukardaki linke tıklayabilirsiniz. )

PHOTOGRAPHY

onurollstyle

onurollstyle

onurollstyle





benetton





















0 YORUM